Lise Kantini Ne Kadar Kazanır? Bir Tosttan Dünya Ekonomisine Uzanan Komik Bir Hikâye
Bir sabah okula geç kalmışsın, zil çalmak üzere ama sen hâlâ tost sırasındasın. Yanında para yok, arkadaşı kandırıp “yarın veririm” diyorsun. Kantinci amca sana öyle bir bakıyor ki, sanki IMF borcunu ödememiş ülke gibisin. İşte tam o an aklına şu soru düşüyor: “Bu kantin ne kadar kazanıyor da hâlâ bozuk para yok?”
Gelin bu merakı bir kenara bırakmayalım; erkeklerin mantıklı çözümleriyle, kadınların empatik analizleriyle harmanlayalım. Hazırsanız, bir tostun ardındaki dev ekonomiyi konuşalım!
—
Kantin Ekonomisinin Temelleri: Bir Tost, Bir Ayran, Sonsuz Kâr
Her şey bir tostla başlar. Ortalama bir lise kantininde tostun fiyatı diyelim ki 50 TL. Ekmek 5, peynir 10, sucuk 15, elektrik 1 TL desek maliyet toplam 31 TL civarı. Geriye kalan 19 TL kâr gibi görünüyor. “Oh ne güzel işmiş!” diye düşünüyorsun değil mi? Dur bakalım, olay daha yeni başlıyor.
Çünkü o tosttan günde 300 tane satılıyorsa…
19 TL x 300 = 5700 TL günlük tost kârı!
Aylık ortalama 20 okul günüyle çarpınca:
5700 x 20 = 114.000 TL sadece tosttan!
Ve bu sadece tost. Henüz simit, ayran, kola, çikolata, su, gofret ve “canım sıkıldı diye aldığım o anlamsız sakız”ı hesaba bile katmadık. Kantin adeta küçük bir market gibi çalışıyor.
—
Erkeklerin Kantin Hesabı: “Kârı Hesaplayalım, Franchise Kuralım!”
Erkek zihni genellikle bu soruya Excel tablosuyla yaklaşır.
– “Günde 500 kişi tost alırsa, 300 kişi kola içerse…”
– “Elektrik + kira + vergi çıksa bile aylık şu kadar net kalır…”
– “Yahu üç okulda kantin açsak, emekli olana kadar yatıyoruz!”
Gerçekten de ortalama bir lise kantini, öğrenci sayısına göre aylık 150.000 – 300.000 TL arası ciro yapabilir. Giderleri çıkarınca net kazanç ortalama 40.000 – 100.000 TL arasında olur. Az buz değil! Hele bir de kantin ihalesini uygun fiyata kapattıysan, tosttan servet kazandın demektir.
Erkeklerin stratejik planı burada devreye girer:
– “İki tost makinesi daha alalım.”
– “Yanına kahve standı koyalım.”
– “Üniversite kantinlerine de açılırız.”
Kısacası erkek versiyonu: “Bu işten zengin olunur!”
—
Kadınların Kantin Analizi: “Ama Çocuklar da Doymalı…”
Kadınlar ise aynı soruya farklı bir pencereden bakar.
– “Tamam kazanıyor ama ya öğrencilerin bütçesi?”
– “Simidin yanına suyu 15 TL’ye satmak vicdani mi?”
– “Çocuklar sabah kahvaltı yapamadan geliyor, tost fiyatı çok yüksek…”
Empatik yaklaşımda mesele para değil, kantinin öğrencinin dostu olup olmadığıdır. Kantin görevlisinin “bugün paran olmasın, yarın getirirsin” demesi, öğrencinin hafızasında ömürlük yer eder. Belki ekonomik olarak çok şey değişmez ama okulun ruhu bambaşka olur.
Kadın bakış açısı burada devreye girer: Kantin sadece satış noktası değildir, bir sosyal alan, bir çocukluk hafızası mekânıdır.
—
Kantinlerin Gizli Stratejileri: Tosttan Çok, Goftetten Kazanır
Şimdi sıkı durun, çünkü asıl bomba burada: Kantinlerin en yüksek kârı tosttan değil, atıştırmalıklardan gelir.
Bir çikolatanın maliyeti 3 TL, satış fiyatı 15 TL.
Bir suyun maliyeti 1 TL, satış fiyatı 10 TL.
Gofret, cips, içecek gibi ürünlerde kâr marjı genellikle %200 – 400 civarındadır.
Yani tost yaparken harcadığı emek, temizlik, enerji bir yana; raflara dizdiği ürünlerden çok daha kolay para kazanır. Bu yüzden bazı kantinlerde tost makinesi önünde kuyruk varken, kantin sahibi gofret satışlarını hesaplayarak gülümser.
—
Kantin Gerçeği: Minik Bir Dükkan, Dev Bir Psikoloji
Kantin sadece bir ticaret noktası değil; okul ekosisteminin nabzıdır.
İlk flörtlerin göz göze geldiği yer orasıdır.
Kırık nottan sonra moral çikolatası oradan alınır.
Sınav sabahı “kahve içmeden yapamam” diyenlerin mabedidir.
Bir bakıma lise kantini, gençliğin ekonomik, sosyal ve duygusal merkezidir. Kazandığı para kadar, kurduğu anılarla da değerlidir.
—
Sonuç: Kantin = Küçük İş, Büyük Ekonomi
Şimdi gelelim büyük sorunun cevabına: Ortalama bir lise kantini aylık 40.000 – 100.000 TL arası net kazanç elde edebilir. Büyük şehirlerde ve kalabalık okullarda bu rakamlar daha da artabilir. Ama mesele sadece para değildir; çünkü o kantin, bir tosttan çok daha fazlasını satar: gençlik, dostluk, umut ve bazen de borç defteri…
—
Peki sen hiç düşündün mü, lise hayatındaki en unutulmaz kantin anın neydi? Bir tost için tartıştığın sıra kavgası mı, yoksa borç yazdırdığın o utangaç an mı? Yorumlarda buluşalım; çünkü kantin sadece para değil, hikâye de kazanır! 🍔💸