Kamuya Yararlı İşler Nelerdir? Farklı Bakış Açılarıyla Derinlemesine Bir İnceleme Topluma katkı sağlamak… kulağa ne kadar güzel geliyor değil mi? Hepimiz bir şekilde dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek isteriz. Ama “kamuya yararlı işler” dediğimizde herkesin aklında aynı şeyler canlanmaz. Kimimiz için bu; bir ağaç dikmek ya da gönüllü olarak çocuklara ders vermek olabilir. Kimimiz içinse toplumsal düzeni etkileyen büyük projelere imza atmak anlamına gelir. Gelin, bu konuyu farklı açılardan ele alalım ve hep birlikte düşünelim: Kamuya yararlı işler tam olarak nedir ve neden bu kadar önemlidir? — Kamuya Yararlı İşlerin Temel Tanımı Kamuya yararlı işler, toplumun genel refahını,…
Yorum BırakRenkli Dünya Keşfi Yazılar
Kamil Koç’un Telefon Numarası Kaç? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Yolculuk Bir konuya sadece “numara öğrenmek” gözüyle bakmak mı? Yoksa bir markanın, bir hizmetin ve bir iletişim kültürünün arkasındaki toplumsal dokuyu anlamak mı? Eğer sen de benim gibi her konunun ardındaki hikâyeyi merak edenlerdensen, hoş geldin. Bugün basit bir soru üzerinden hem Türkiye’deki hem de dünyadaki iletişim alışkanlıklarına, müşteri ilişkilerine ve dijital çağın bizi nasıl dönüştürdüğüne bakacağız: Kamil Koç’un telefon numarası kaç? — Küresel Bakış: İletişimin Evrensel Dili Küresel ölçekte “bir markaya ulaşmak” sadece bilgi değil, aynı zamanda bir güven ilişkisi anlamına geliyor. Almanya’da bir otobüs firmasıyla iletişime geçmek için…
Yorum BırakMüslüm Gürses Şarkılarını Kim Yazıyor? Bir Antropoloğun Gözünden Halkın Sesi ve Kültürel Ritüeller Bir antropolog olarak farklı kültürlerin sesine, ritüellerine ve sembollerine kulak vermek, insan olmanın en derin katmanlarına ulaşmak gibidir. Her toplum, duygularını ifade etmek için kendine özgü yollar bulur. Kimi dansla, kimi sessizlikle, kimi de müzikle konuşur. Türkiye’de bu müzikal dili en içten biçimde taşıyan isimlerden biri Müslüm Gürses’tir. Onun şarkıları yalnızca melodilerden ibaret değildir; toplumsal hafızanın, acının ve aidiyetin sembolleridir. Peki, Müslüm Gürses’in şarkılarını kim yazıyor ve bu şarkılar neden bu kadar derin bir yankı uyandırıyor? Arabesk: Bir Kültürel Ritüel Olarak Müzik Antropolojik açıdan bakıldığında, arabesk müzik…
Yorum BırakKöpek Dişi Çekilirse Yenisi Çıkar mı? Tarihsel Süreçler Işığında Beden, Dönüşüm ve Yenilenme Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken sık sık insan bedeninin tarih boyunca nasıl değiştiğine de bakarım. Çünkü beden, sadece biyolojik bir yapı değil; zamanın, kültürün ve inançların izlerini taşıyan canlı bir arşivdir. “Köpek dişi çekilirse yenisi çıkar mı?” sorusu ilk bakışta diş hekimliğine ait gibi görünür; oysa derininde insanlık tarihinin dönüşüm hikâyesi yatar. Bu yazıda köpek dişinin hem biyolojik hem de kültürel ve tarihsel anlamını, geçmişle bugünün bağlarını kurarak ele alacağız. Köpek Dişinin Tarihsel Anlamı Köpek dişi —veya tıp dilinde “kanin dişi”— insan evriminde saldırıdan savunmaya, yırtıcılıktan…
Yorum BırakKalp Gözü Kapalı Ne Demek? Tarihsel Bir Bakışla İnsanlığın İçsel Körlüğü Bir tarihçi olarak her zaman geçmişin izlerini sürerken fark ettiğim bir gerçek var: İnsan, sadece gözleriyle değil, kalbiyle de görür. Arşivlerdeki belgeler, taş duvarlara kazınmış yazılar, sararmış mektuplar… Hepsi bize bir şeyler anlatır, ama ancak kalp gözü açık olanlar o satır aralarındaki sesi duyar. Kalp gözü kapalı olmak, sadece anlamamak değil; hissetmemektir. Bu yazıda, “kalp gözü kapalı ne demek?” sorusunu tarihsel bir perspektifle ele alacak, toplumsal ve bireysel dönüşümler üzerinden tartışacağız. Kalp Gözü Kapalı: Deyimin Kökeni ve Anlamı “Kalp gözü kapalı” deyimi, insanın içsel algısının kapanması, yani sezgisel duyarlılığını…
Yorum Bırakİletişimde Gösterge Ne Demek? Ekonomi Perspektifinden Bir Yorum Ekonominin özünde, kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları vardır. Her ekonomik karar, bir mesaj taşır; her piyasa hareketi, bir anlam üretir. Bu anlam üretim süreci, aslında ekonominin kendi iç iletişimidir. Bir ekonomist için iletişimde gösterge, yalnızca kelimelerin değil, rakamların, fiyatların ve davranışların taşıdığı işarettir. Çünkü ekonomi, sürekli konuşan ama kelimelerle değil göstergelerle iletişim kuran bir sistemdir. Ekonomik Dilde Gösterge: Piyasaların Sessiz Konuşması Ekonomik iletişimde “gösterge”, bilgi taşıyan her semboldür. Fiyatlar, enflasyon oranları, faizler, büyüme verileri — bunların her biri birer göstergedir. Bir ekonomist, bu göstergeleri okurken aslında bir dil çözümler: piyasanın dili. Bir…
Yorum BırakHistrionik Kişilik Bozukluğu Nasıl Anlaşılır? Duyguların Sahnesinde Bir Yolculuk Tarihin her döneminde insan davranışları toplumsal düzenin bir aynası olmuştur. Antik Yunan’da tiyatro sadece bir sanat biçimi değil, aynı zamanda ruhun iç dünyasını yansıtan bir laboratuvardı. Histrionik kişilik bozukluğu terimi de tam olarak buradan gelir. Latince histrio yani “oyuncu” sözcüğünden türeyen bu kavram, duygularını abartılı biçimde yaşayan ve dış dünyadan sürekli onay arayan bireyleri tanımlar. Ancak bu kişilik yapısı yalnızca bir “rol yapma” eğilimi değil, tarihsel, kültürel ve psikolojik kökleri olan karmaşık bir fenomendir. Tarihin Işığında: Abartının ve Sahne Ruhunun Kökenleri Antik Roma’da toplumsal yaşamın önemli bir kısmı sahnede, forumda, halkın…
Yorum BırakGüreş İsmi Nereden Gelir? – Tarihin Tozlu Arenasında Bir Kelimenin Yolculuğu Bir tarihçi olarak, bazen bir kelimenin kökenini araştırmak, bir uygarlığın kalbine inmektir. Çünkü kelimeler, geçmişin yankılarını bugüne taşır. Güreş kelimesi de bu anlamda sıradan bir sözcük değil; insanın mücadele, onur ve direniş duygularının yüzyıllardır süregelen bir ifadesidir. Güreş ismi nereden gelir? sorusuna verilecek cevap, yalnızca dilbilimsel bir iz sürüş değil, aynı zamanda bir kültürün, bir halkın kendini anlatma biçimidir. Eski Türkçeden Günümüze: Bir Kelimenin Evrimi Tarihsel olarak “güreş” kelimesi, Eski Türkçe kökenli bir sözcüktür. Uygur ve Göktürk dönemlerinden itibaren “küreş”, “küreşmek” biçiminde kullanılmıştır. Bu kök, “kavga etmek, boğuşmak, mücadele…
Yorum BırakEn Sinsi Kanser Hangisi? Sessizliğin Ardındaki Büyük Tehdit Bir hikâye anlatmak istiyorum size… Belki de hepimizin bir şekilde içinde yer aldığı, kimimizin yakından tanıdığı, kimimizin de adını bile duymak istemediği bir hikâye bu. Bir sabah, sıradan bir gün gibi başlayan yolculuğun aslında hayatın en büyük sınavına dönüşebileceğini gösteren bir hikâye. Bu hikâyenin kahramanları iki kardeş: Biri stratejik düşünen, çözüme odaklı ve mantıklı adımlar atan Ali. Diğeri ise derin empatiyle yaklaşan, duyguların ve ilişkilerin gücüne inanan Zeynep. İkisinin de amacı aynı: Sevdikleri birini, fark etmeden bedenine sızmış bir düşmandan kurtarmak… Ama düşman öyle sinsi ki, kendini belli etmeden ilerliyor. Bu düşmanın…
Yorum BırakGözcüler Ne Demek? — Gözün, Bilincin ve Yazının Sessiz Tanıkları Bir edebiyatçı için kelimeler yalnızca iletişim aracı değil, aynı zamanda bir varoluş biçimidir. Göz görmekle kalmaz, anlam kurar; kelime de yalnızca tanımlar, değil, aynı zamanda dünyayı yeniden şekillendirir. İşte bu yüzden, “Gözcüler ne demek?” sorusu sadece bir kelime anlamı arayışı değildir; gözlemlemenin, beklemenin ve bilmenin edebi tarihine yapılan derin bir yolculuktur. — Gözcü Sözcüğünün Katmanlı Anlamı “Gözcü” kelimesi, yüzeyde basit görünür: gözleyen, izleyen, dikkat kesilen kişi. Ancak edebiyatın derin aynasında bu tanım, insanın kendi içini ve dışını algılayış biçimine dönüşür. Gözcüler, yalnızca başkalarını değil, çoğu zaman kendini izleyenlerdir. Bu nedenle…
Yorum Bırak